<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Nedir, kimlerdendir?</h3>Öncelikle Beaujolais Nouveau&nbsp;bir şarap, buradan başlayalım. Özellikle taze taze tüketilmek için yapılmış bir şarap. Fransa’nın Beaujolais bölgesinden çıkıyor kendileri. Fransız regülasyonuna göre o seneki hasattan sonra&nbsp;Kasım’ın 3. Perşembesine kadar satışa sunulması yasak. Tam da Kasım’ın 3. Perşembesi saatler 12:01 i vurduğunda ortaya çıkıyor. Fransa’da bir bayram havası! 31 Ağustos’a kadar vakit var, 31 Ağustos’tan sonra da üreticiler bu şarabı satamıyor, yasak. Kasım’ın 3. Perşembesi ile 31 Ağustos’a kadar aldın aldın, sonra bulamazsın. Zaten o kadar hızlı tükeniyor ki, bulamıyorsun çıkışından kısa bir süre sonra. Şaraplara Beaujolais Nouveau ismi veriliyor. Nouveau’nun Türkçe anlamı “yeni”. O senenin ilk şarabı festival gibi kutlanıyor.<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Tadım notları, duyusal deneyimi</h3>Dünyaya erken tüketilmek için gelmiş bir şarap. Bekletemeden içmek lazım. Rengi capcanlı, kırmızılar yakutlar kadehte uçuşuyor. Koyu bir rengi yok, yoğunluğu da düşük. Yani kadehi beyaz kağıda koysan altındaki yazıyı okuyabilirsin. Burunda kırmızı meyveler, bubblegum, pamuk şekeri. Muz desem inanır mısın? Damakta benzer notalar, oldukça düşük tanen, hafif gövde, kısa bitiş. Çok rahat içimli; “su gibi gidiyor” denilen cinsten. Şarabı insana benzetecek olursak; içi kıpır kıpır, festival gitmeye hazır bir şarap. Biraz ergen, biraz deli dolu. Fevri, ama çabuk sakinleşiyor. Enerjik, ama kolay yoruluyor. Hızlı yaşıyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1637057579678.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Şarap Gamay üzümünden yapılıyor. Gamay’nin memleketi Beaujolais. Beaujolais Burgonya’nın (Pinot Noir’ın memleketi) tam olarak dibinde yer alıyor. Zaten üzüm de Pinot Noir’a ufaktan benziyor; kuzenler gibi düşün. Burunda buram buram çiçeksi notalar, yoğun kırmızı meyveler ve hafif topraksı kokular bu üzümden yapılan şarapların en belirgin özelliği. Damakta hafif gövdeli, rahat içimli, asiditeden zengin, tanenden çok da zengin olmayan şaraplar çıkıyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1637085241683.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.50" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> <h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Nasıl olur?</h3>Gamay üzümünden yapılan Beaujolais Nouveau’da bubblegum, pamuk şekeri ve muz gibi notalardan bahsettim. Ciddiydim. Bunların oluşmasının sebebi şarabın yapımında kullanılan bir teknik:&nbsp;karbonik maserasyon. Bu teknikte üzümler bütün olarak saplarıyla birlikte karbondioksit ile dolu (oksijeni çıkarmak için) tanka koyuluyor. Bu da üzümde hücre içi fermantasyonu başlatıyor. Üzüm içerisindeki alkol oranı %2’yi geçtiğinde üzümün kabukları çatlamaya başlıyor ve üzüm suyu dışarı çıkıyor. Sonra üzümler press ile suyundan ayrılıyor. İşin içine maya giriyor ve üzüm suyu fermente oluyor. Bu teknik de yoğun ve canlı meyveleri, bubblegum ve muz notlarını ortaya çıkarıyor. Üzüm suyunun kabukla olan teması fazla olmadığı için de tanen oranımız düşük oluyor. İşte o capcanlı kokular, düşük tanen ve rahat içim tam olarak bu teknikten kaynaklanıyor.<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Yemek eşleşmesi</h3>Buralara kadar gelmişken&nbsp;Paul Bocuse’u analım. Beaujolais bölgesi yemekleri ile de oldukça ün salmış bir bölge. Paul Bocuse restoranı da buralara pek yakın, Lyon’da. Saygılarımı ileterek, aşağıya da Paul Bocuse websitesinde paylaşılan fotoğrafı bırakarak yazıma devam ediyorum. Restoranın websitesine <a fr-original-style="" href="https://bocuse.fr/en/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">bu linkten</a> ulaşabilirsin, bence bir bak. Hikayesi ve yemekleri (sanatı) çok büyük bir ilham kaynağı. Ben daha bugün 1 saat geçirdim fotoğraf galerisinde ve menülerinde! Kim bilir; belki bir gün.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1637057257940.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.00" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Beaujolais’e dönecek olursak; bu bölgedeki restoranların menülerinde Beaujolais Nouveau bolca var, malum. Bu şarap çok ağır olmamakla birlikte şöyle iyi bir restoranda yiyeceğiniz bir yemeği de kaldırabilir; evdeki makarnaya veya dünden kalma pizzaya da eşlik edebilir. Duyusal deneyimden önceki sayılarda çok bahsettim; özellikle <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/61407aba9ac3820006466e29" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">burada</a> da açıkladım. Söz konusu Beaujolais Nouveau olunca biraz daha duygusal yaklaşalım.<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bubblegum, pamuk şekeri notları ve pek baskın kırmızı meyveler o restorandaki havalı yemeğinizin zerafetine biraz enerji katabilir; yemeği daha eğlenceli hale getirebilir. Mesela iyi bir restorana gittin (veya yapabiliyorsan evde) ve güzel bir carbonara yiyorsun. Yanına 1 kadeh Beujolais Nouveau sofranı şenlendirebilir. İlla mükemmel duyusal deneyimi yaşayacağız diye bir şey yok; bu sefer de duygusal yaklaşalım. Sofrana eğlence, şenlik!</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Şaraptaki benzer notlar dünden kalma pizzayı renklendirip yeme-içme deneyimini yukarı taşıyabiliyor. Hızlıca ısıttığın pizzanı bir anda özenle hazırladığın bir yemeğe dönüştürebiliyor. Maksat soframız şenlensin.</li></ul>Uyumlu, halden anlayan, nereye koyarsan oraya yakışan bir şarap anlayacağın Beaujolais Nouveau. Umarım deneme şansın olur bir sene, belki de bu sene!

pamuk şekeri ile ilgili hikayeler