Yazı: Alp Tekin Kurumsal markalara uzun yıllar yapılan iletişim danışmanlığı. Derken kendi danışmanlık şirketini kurması… Müjde Mısırlı Zoto’nun&nbsp;kariyeri gayet istikrarlı bir şekilde ilerliyordu. Ama bundan yedi yıl önce her şey değişti. Sadece merak ve deneme hevesiyle bir gün Birsen Canbaz’ın atölyesine gitti ve çamurla tanıştı!Bu yeni tanışma onun deyimiyle tam da şöyleydi: “İyi anlaştığımızı gördüm. İletişimden sonra elle tutulur, üç boyutlu bir üretim içinde olmak çok iyi hissettirdi”.<img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665636472707.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.51" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Elbette bu iyi hissin devamı geldi. Zaten hayat, iyi hissettiklerimizin peşinde koşmak değil midir? Müjde de onu yakalamışken bırakmadı. Yaptıklarının çevresinde beğeni ve talep görmesi onu daha çok cesaretlendirdi. Sadece bu işi yaparak hayatına devam etmeye karar verdi. Sonunda peşini bırakmadığı bu “iyi his”, onu kendi atölyesini kurup markalaşmaya kadar götürdü. Artık bir adı vardı: Müj Design.<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">"Bir fincanla çorba ve tatlı da servis edilebilir"</h3>Müj Design koleksiyonunun büyük çoğunluğu porselen sofra takımlarından oluşuyor. Müjde, bir sofrada yer alması gereken her şeyi koleksiyona dahil etmeye çalışıyor. Yemek takımlarını, bardakları, fincanları, çanakları, karafları…<img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665636486464.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.33" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Öte yandan koleksiyondaki her parçanın tek başına birden fazla işlev üstlenmesini seviyor, buna özen gösteriyor. Bu nedenle Müjde, “Bu ne için?” diye soranlara &nbsp;“Ne için isterseniz”&nbsp;yanıtını veriyor.<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Mesela bir fincanla sadece kahve değil, çorba ve tatlı da servis edilebilir. Aynı kabı bazen servis tabağı, bazen supla, bazen tepsi olarak kullanmak mümkün. Karaf bir bakmışsınız vazo işlevi görüyor. Çalışmalarımda sınırları kaldırmayı ve çok amaçlı kullanımı önemsiyorum”.</blockquote><img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665636499762.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.11" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Müjde’nin tasarımları için kullandığı bir motto da var: Kap değişirse, tat değişir.Ona ilham veren, tüm kalbiyle inandığı bir Anadolu deyişi bu.“Çünkü” diyor Müjde, “Yiyip içtiğin kadar, onları neyin içinde yediğin içtiğin de önemli”.&nbsp;Devamı onun ağzından gelsin:<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Şarap sektöründe şaraplar maksimum tadım perfomansı alabilmek için formu farklı kadehlerle servis edilir. Bu işin teknik tarafı. Öte yandan basit bir sofra şarabını kristal kadehe koyunca, o şarap içen kişiye olduğundan daha güzel gelir. Bu da işin psikolojik tarafı. Kaplar, yiyip içtiklerimizin elbiseleri gibi. Neyin içinde sunarsak deneyim de onun şeklini alıyor. Yani nereden bakarsan bak, kap değişirse tat değişir diyorum”.</blockquote><img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665636511394.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.33" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Sınırları esnetmek</h3>Müjde tasarımları için ağırlıklı olarak limoge porselen çamuru ile çalışıyor.Çalışması zor bir çamur olsa da porselenin inceliği ve dayanıklılığı onu vazgeçilmez kıldığı için…<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Ama”&nbsp;diyor, “Yüksek ısıya çıkan seramik çamurlarıyla yaptığım işler de var. Aslında seramiğin belli başlı çalışma prensipleri ve sınırları olsa da, o sınırları esnetmek için yapılan denemeler hiç bitmiyor. Yeni formlar, yeni renkler, farklı çamurları bir araya getirmek... Liste uzar da uzar. Bu da işin en keyifli kısmı”.&nbsp;</blockquote>Yakında sofra dışı ürünlere de yönelecek olan Müj’ün koleksiyonundaki tüm ürünlere İstanbul Ahırkapı'daki atölyesinden ulaşmak mümkün.<a fr-original-style="" href="//www.mujdesign.co" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">www.mujdesign.co</a><img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665636536346.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.45" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

Yuzu Mag

Seramik sanatçısı Müjde Mısırlı Zoto, “Bu ne için?” diye soranlara “Ne için isterseniz” yanıtını veriyor

“Bu ne için?” diye soranlara: Ne için isterseniz.

Yazı: Alp Tekin&nbsp; Geleneksel Fas kıyafeti ‘djellaba’yı Nike ya da Louis Vuitton gibi bir markayla buluşturuyor. Olmadı ‘Sünger Bob’ karakteriyle! Tüm fotoğrafları kendiliğinden fırlama.&nbsp;Neşesi, ironik kışkırtıcılığı şahane. Bakmadan duramıyor, asla kayıtsız kalamıyorsun. İşte bu nedenle son dönemin ve özellikle Instagram dünyasının en parlak yıldızlarından biri fotoğraf sanatçısı Mous Lamrabat.Hikâyesi Fas’ın kuzeyindeki bir Amazigh köyünde başlıyor. Belçika’nın Flaman şehri Sint-Niklaas’ta göçmen olarak devam ediyor. Ailedeki dokuz çocuktan biri. Fotoğrafçılığa geçmeden önce Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde iç mimarlık eğitimi alıyor.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665063033051.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.55" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">“Mousganistan” adını verdiği, kendine özgü ironik dünyayı yaratıp fotoğrafçılık dünyasında hızla adını duyurması ise Fas’a yaptığı bir yolculuk sırasında gerçekleşiyor. “Fas tam oradaydı, kocaman bir fil gibi önümde duruyordu” diye hatırlıyor o zamanları.&nbsp;Kulaklara küpe kategorisinden şunu da eklemeyi unutmuyor:&nbsp;“Kültürler arasında yaşayanlar seçim yapmak zorunda olduğunu düşünür ve bazen bu yüzden tükenir”.&nbsp;Mous Lamrabat seçim yapmayı reddedenlerden: “Bu yüzden Mousganistan olayını başlattım, çünkü seçmek zorunda değiliz. İkisine de sahip olabilir ve aralarında gezinebiliriz. Bu bizi daha da eşsiz kılar”.&nbsp;Şimdi, Mous’la yaptığımız kısa röportaja buyurun…<img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665063017720.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.80" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">“Kendiniz olabileceğiniz bir yer”&nbsp;</h2>Fotoğraflarında iki farklı dünyanın kodlarını bir araya getiriyorsun ve ortaya çıkan ironi şahane! Kendini şanslı görüyor musun? Hem Fas köklerine sahip olduğun hem de Belçika’da büyüyüp eğitim aldığın için...&nbsp;Tabii ki şanslı hissediyorum ama durum her zaman böyle değildi. Eskiden tamamen Faslı ya da Belçikalı olmayışım en büyük kompleksimdi! Zaten bu her göçmenin yaşadığı duygulardandır. Çok küçük yaşlarda başlar. Neden farklı olduğunuza dair gerekçeler üretmeye başladığınız ana kadar sürer. Fotoğrafçılığa başladığım ilk zamanlarda bile bu karmaşayla mücadele ettiğimi hatırlıyorum. Ben de ötekiler gibi iyi bir moda fotoğrafçısı olmak istiyordum. Ama yaptığım çalışmalardan bıkmıştım ve artık beni mutlu etmiyorlardı. Yüzde yüz benim olan ve ayırt edilebilen bir şey yapmak istiyordum. Sonunda içimde yaşadığım bu karmaşayı avantaja çevirecek bir yol bulmak için kendime söz verdim. Birçok fotoğrafçıda olmayan bende vardı. İki ayrı dünyada yaşamıştım ve ikisini de iyi biliyordum. İşte o zaman kendimi yeniden keşfetmeye ve işimden zevk almaya başladım.Müslüman, Faslı, Berberi, Afrikalı, Avrupalı... Sanırım tüm bu kimlikleri aynı anda taşıman “Mousganistan”ı oluşturdu.&nbsp;Evet, Mousganistan kendiniz olabileceğiniz bir yer! Dünya üzerinde artık yüzde 100 kendiniz olabileceğiniz çok fazla bir yer yok. Hepimizin nasıl davranılması ve neyin söylenmesi gerektiğini bilen ideal bir versiyonumuz var. Oldukça üzücü değil mi? İşte bu nedenden ötürü Mousganistan’ı yarattım. Yalın hâlimle kendim olabildiğim bir yer...<div fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" title="Page 134">Çalışmaların hem kışkırtıcı hem düşündürücü...Çoğu insan çalışmalarımı oldukça kışkırtıcı buluyor, ama dürüst olmam gerekirse benim yapmak istediğim bu değil! Ben yalnızca farklı dünyaları ve kültürleri birbirine karıştırmaya bayılıyorum. İnsanlar ise hassas bir konu olmasından dolayı kışkırtıcı buluyorlar. Özellikle sosyal medyada bu fotoğrafları yayınlarsanız.</div><div fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" title="Page 134">Geleneksel olanla pop kültürü ve lüks markaları sentezlemeyi seviyorsun. Hatta “Welcome to Mars” serisinde Louis Vuitton eşarplarıyla öpüşen iki erkek var. Amacın sadece prokovatif ve neşeli bir iz bırakmak mı yoksa vermek istediğin politik bir mesaj var mı işlerinde?Kafamın çalışma şekli böyle! Ben dünyada olup bitenlerden oldukça kolay etkilenen biriyim ve bu problemleri sürekli yanımda taşırım. Birçok insanın politik olarak gördüğü işleri yanımda taşıdığım dünya problemlerinden etkilenen işler olarak görüyorum. Beni bir makine gibi hayal et. Dünyada olup biten rahatsız edici şeyler o makinenin bir bölmesinden giriyor. Diğer taraftan çıkan şey ise benim bunu yansıttığım kişisel çalışmam oluyor. Dediğim gibi, kafam bu şekilde çalışıyor ve bunu anlayabilmem benim oldukça zamanımı aldı.<div fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" title="Page 137">Nike’a karşı bir takıntın mı var? Fotoğraflarında sıkça karşımıza çıkıyor...Nike’a bayılıyorum. Çocukluktan beri ona kafayı takmış durumdayım. O zamanlar Nike alım gücümüzün oldukça üzerindeydi ve ben onu her zaman klas olanın markası olarak gördüm. Sanırım ilk Nike ürününü aldığımda 16 yaşındaydım ve onu alabilmek için bir ay boyunca bulaşıkçılık yapmak zorunda kalmıştım! Hâlâ Nike giymeyi seviyorum, çünkü benim için bir markadan daha öte. Hatta bazen yeğenlerim Nike giydiklerinde onları kıskanıyorum!<img src="https://images.aposto.com/2022/9/4/1665061754985.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.71" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div></div>

Faslı fotoğraf sanatçısı Mous Lamrabat ile söyleşi

Kendine özgü ironik bir dünya yarattı

Yazı: Alp TekinFotoğraflar: Onur BaştürkBurcu Aykıran ve Burak İrim.&nbsp;İstanbul defterini kapatıp Bodrum’a yerleşen ve burada samimi olan iki yakın dost. Ama bu dostluğun bol atışmalı bir yanı da var. Hatta bu atışmanın kendine ait bir Instagram hesabı bile var: <a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/2mastori/?hl=en" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">2Mastori.</a>Bodrum sizin için ne ifade ediyor, burada nasıl bir yaşam tarzınız var?&nbsp;Burcu: Buraya iki yıl önce yerleştim. Hayalimden öte bir deneyim oluyor diyebilirim. Bodrum benim için tamamen özgürlük demek. İstanbul’un kaosundan sonra istediğim zaman istediğim yere hareket edebilmenin, kafamı çevirdiğimde şahane bir manzarayla karşılaşmanın, yolda karşılaştığım, tanımadığım birine selam verebilmenin keyfini yaşıyorum. Sosyal ilişkilerin yakınlığı da cabası. Yaz sonrası el ayak çekilince biz bize kalıyoruz ve ilişkilerimiz daha sıcak oluyor. Büyük bir mahalle gibi düşünün Bodrum’u. Pek çok yetkin insanla tanışmak ve karşılıklı bir şeyler paylaşmak inanılmaz yükseltici.Burak: Ben üç yıl önce, ya yaptığım işi seveceğim (kurumsaldı ve olmadı) ya da sevdiğim işi yapacağım mottosuyla radikal kararlar alarak geldim. Şehir hayatı benim için bitmişti. 2017’den beri evde kendi biramı yapıyordum ve buraya geldikten sonra bira yapmak artık benim için meslek olmuştu. Bodrum benim için her zaman yaratıcılığımı besleyen, üretmeme katkıda bulunan, yüksek enerjilere sahip bir yaşam alanı.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/4/1659026184208.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.52" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Bira ve şarap atışması yaptığınız ortak Instagram hesabı 2 Mastori nasıl ortaya çıktı?&nbsp;Bu olay aslında kendi soframızda birbirimizle atışmanın bir sonucu. Birimiz şaraba, diğerimiz biraya aşığız. İkimiz de güzel yemeklere bayılıyor ve yıllardır yemek-içki eşleşmesi yapıyoruz. Birbirimizle kendi sofralarımızda atışırken çok eğleniyorduk ve ilginç sonuçlar ortaya çıkıyordu. Kendi sofralarımızda nasıl eğleniyorsak, şimdi de takipçilerimizle beraber, daha kalabalık bir grup olarak eğleniyoruz.Mastori aslında ironik olarak rakı ansiklopedisinden çıkma! Gedikli meyhanelerde tezgâh başında duran kişilere verilen ad. Mastoriler bir yandan tezgâhta demlenen müşterilere bakar, diğer yandan içki siparişi getiren sakilerin ihtiyaçlarını karşılarmış. Biz de yemek eşleşmelerinin mastorileri olmak üzere yola çıktık. Çoğu etkinliğimizde ismimizin hakkını vererek içki servisini kendimiz yapıyoruz.Sizin atışmalarınız sayesinde iki farklı içkiye dair bilmediğimiz şeyler öğreniyoruz. Bir noktada bu atışmalar yemekli organizasyonlara da dönüştü, değil mi?Evet, amacımız her iki içkiye dair ufak, hap bilgiler vermek ve bu içkilerden uzak duran içicileri ilgili içkiye yakınlaştırmak. Şarabın snob bir içki olmadığını, biranın da sıradan bir içki olmadığını göstermek istiyoruz. Her yemeğin yanına uyabilecek bir şarap ya da bira vardır. Biz sadece&nbsp;“olabilir,” “iyi fikir” dedirtmek istiyoruz. Şahane şefler ve misafirlerle çok eğlendiğimiz organizasyonlarımız oldu. Bu organizasyonlarda şeflerimiz menüyü belirliyor, biz de her bir tabağa şarap ve bira seçiyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/4/1659026199672.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.51" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Sizce Bodrum’un şu an ihtiyacı olan şey ne?&nbsp;Bodrum’un şu an ihtiyacı olan şey doğallık, yalınlık. Bir yandan rahatça istediğimiz yerden denize girebilirken, diğer yandan ayaklarımız kumda içkimizi yudumlayabilmeliyiz. Lüks tatil olanakları fazlasıyla mevcut. Ancak çabasız, doğayla iç içe olabileceğimiz bir ortama çok nadir ulaşabiliyoruz. Yunan adaları gibi salaş, ama malzeme kalitesi yüksek yerlerde uygun fiyata yiyip içmek ve bu sırada doğanın dizinin dibinde olmak büyük ihtiyaç.Bodrum’da en sevdiğiniz ve sevmediğiniz üç şey nedir?En sevdiklerimiz: Gün batımları, yakın dostluklar, özgürlüğe kalkan kadehler.En sevmediklerimiz: Bodrum sıcağında ısınan biralar, story’ler için kadeh çalkalarken dökülen şaraplar, şarapsız ve birasız olan etkinlikler...

🍺 İki Yeni Bodrumlu, İki Mastori 🍷

Yazı: Alp TekinFotoğraflar: The TwistBIG Kopenhag,&nbsp;New York, Londra ve Barselona merkezli mimar, tasarımcı, şehir planlamacısı, peyzaj profesyoneli, iç mimar, ürün tasarımcısı ve araştırmacılardan oluşan bir grup. Şu anda Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Orta Asya’da çok sayıda projeleri var.BIG’nin mimari anlayışı günlük hayattaki sürekli değişimin dikkatli bir analizinden ortaya çıkıyor. Kültür alışverişinin, küresel ekonomik akışın ve yeni mimari yollar gerektiren iletişim teknolojilerinin etkisiyle yeni sentezler yaratmak BIG’nin en büyük amaçlarından.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/3/1658301183047.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.51" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Dahası, BIG’ciler günümüzün zorluklarıyla başa çıkmak için mimarinin kârlı bir şekilde henüz keşfedilmemiş bir alana taşınabileceğine de inanıyor. Hatta bunu "pragmatik bir ütopya mimarisi" diye tanımlıyorlar:<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(155, 155, 155); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Bir tür programatik simya gibi. Yaşamak, boş zamanı geçirmek, çalışmak, park etmek ve alışveriş yapmak gibi geleneksel malzemeleri karıştırarak bir mimari yaratıyoruz.”</blockquote><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Nefis heykel parkını geçtikten sonra...</h2>Norveç’teki The Twist projesi BIG’nin misyonunun en belirgin örneği. Oslo’ya yarım saat uzaklıkta, Randselva Nehri’nin etrafındaki eski bir kâğıt fabrikasının müzeye dönüştürülmüş hâli olan Kistefos’un içinde yer alıyor&nbsp;The Twist.Hem köprü, hem heykel, hem de galeri. Kısacası hepsi birden!Kistefos Müzesi’ndeki 45 parçalık nefis heykel parkını gezdikten sonra geçiliyor The Twist’e. Heykel parkı demişken es geçmeyelim, parkta birçok ünlü sanatçının işleri yer alıyor: Anish Kapoor, Olafur Eliasson, Lynda Benglis, Yayoi Kusama, Jeppe Hein ve Fernando Botero.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/3/1658301196713.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.27" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Bir kamera deklanşöründe yürüyormuş gibi</h2>Randselva nehrini tamamen kaplayan The Twist’in&nbsp;heykelsi bir form oluşturmasının nedeni ise ortasına doğru 90 derece eğilmiş bir kiriş şeklinde tasarlanması. Yapının hacmindeki bu basit bükülme, köprünün güneydeki kıyısından kuzeydeki yamaç alanına kadar yükselmesini sağlıyor.The Twist’in çift eğri geometrisi bir kitap yığını gibi düzenlenmiş 40 cm genişliğindeki dik alüminyum panellerden oluşuyor ve yelpaze gibi açılarak şeklini değiştiriyor. Böylece ziyaretçiler her iki yönden de bükülmüş yapıyı bir kamera deklanşöründe yürüyormuş gibi deneyimliyorlar.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/3/1658301236169.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.51" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Unutmadan, The Twist üç galeri barındırıyor içinde: Kuzey tarafında panoramik manzaraya sahip geniş, doğal ışıkla aydınlatılmış Panorama Galeri. Güney tarafında yapay aydınlatmalı uzun, karanlık bir galeri: Closed Galeri.&nbsp;Ve arada, bükülmüş bir çatıda ışık şeridine sahip heykelsi bir alan: Twist Galeri.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/3/1658301261247.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.79" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">

Alp Tekin ile ilgili hikayeler