Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →Serkan Köybaşı
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Hayvan ve Doğa Hukuku Laboratuvarı Direktörü. 2005 yılından bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademik kadrosunda olan Köybaşı'nın ifade özgürlüğü, vicdani ret, hayvan hakları, doğanın hak özneliği ve iklim değişikliği hukuku gibi konularda makaleleri ve tebliğleri bulunmaktadır. 2023 yılında doçentlik eseri olarak “İklim Değişikliğine Karşı Yeşil Anayasalcılık” başlıklı bir kitap yayınlamıştır.
Romania's Constitutional Court canceled the first round of the elections two days before the second round. The reason? Russian interference. Any evidence? None. The events of the last few weeks in Romania make us question once again how democratic those who call themselves liberals really are. The answer is worrying.
Yeni Zelanda dünyanın geri kalanından uzak olması, geç keşfedilmesi ve çok da değerli madenlere sahip olmaması nedeniyle doğasını şimdiye kadar korumuş bir ülke. Bu da onu doğa turizminin merkezlerinden biri hâline getirmiş. Doğa yürüyüşü rotaları arasında dünyaca bilinenlerinden biri de Güney Adası’nın batısındaki Milford Yolu (Milford Track).
Hani bazı astronomik olaylar vardır, herkes şahit olmak için bekler. Anayasa hukukçularının ve siyaset bilimcilerin benzer bir heyecanla gözlemlediği ender gelişen olaylardan biri şu anda Suriye’de yaşanıyor: Interregnum. Yani iki iktidar (regnum) arasında (inter) oluşan geçici döneme verilen ad. Bu dönemde Suriye halkının önünde en az Esad’ı devirmek kadar zor bir görev bulunuyor: Yeni bir anayasa yazmak.
Romanya Anayasa Mahkemesi ikinci tura iki gün kala seçimlerin ilk turunu iptal etti. Gerekçe? Rusya’nın müdahale etmesi. Delil var mı? Yok. Romanya’da son haftalarda yaşananlar kendine liberal diyenlerin ne kadar demokrat olduğunu bir kez daha sorgulatan cinsten ve ilerisi için kaygı verici.
Yeni Zelanda'ya baktığımızda örnek alınabilecek bir sürü şey görebilsek de eşitlik anlamında hâlâ kat edilmesi gereken önemli mesafeler olduğu bir gerçek. Yasa önünde Avrupa kökenli Kiwi’ler ile Māori’ler eşit ancak toplumda önemli eşitsizlikler görüyoruz. Yükselen popülist sağ siyaset de bu durumun kötüleşebileceği endişesini yaratıyor.
Trump'ın galip geldiği seçimlerde iki aday da rakiplerinin kazanması hâlinde Amerikan demokrasisinin tehlike altında olacağını söylüyordu. Oysa ABD'nin demokratik ideallerin vücut bulmuş örneği olduğu önermesi genel anlamıyla sorunlu. Her halükarda, seçimleri yakından takip eden Türkiye için alınacak dersler var.
Devlet, toplumda huzuru, güveni ve düzeni sağladığı ölçüde devlettir. Peki güven duymadığımız, huzur bulmadığımız, bebeklerin dahi yaşamının korunmadığı bir yerde artık gerçekten bir devlet kalmış mıdır?
Önce Helene şimdi de Milton. Kısa aralıklarla ABD'yi vuran ve yaşamı felç eden iki kasırgadan çıkarılacak dersler ve Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadele karnesi.
Geçen yıllardan beri devam eden ancak 31 Mart yerel seçimlerinden sonra ivme kazanan Anayasa tartışmalarına bir parantez eklendi: Anayasanın 4. maddesi tartışmaları. Peki bu tartışmalar neden çıktı ve nereye bağlanır? Bir anayasa hukukçusunun gözünden ""değişmez maddeler."
Eğer Narin’i kullanılmış bir giysiden kurtulur gibi dere kıyısına bırakan zihniyeti anlamazsak yarın başka kız çocukları ve kadınlar da aynı akıbete uğrar. Bu zihniyeti anlamak için Narin’in küçücük tabutunun üzerine duvağa bakmamız gerekiyor.