Hem İstanbul’un hem de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) en köklü festivali olan İstanbul Müzik Festivali’nin 53. yılındaki temasını, bu yıl konuğu olacak topluluk ve sanatçıları ve konser programını öğrenmek için 11 Şubat akşamı Borusan Müzik Evi’ndeydik. 11-26 Haziran tarihleri arasında kentin tarihi mekanlarını ve konser salonlarını klasik müzikle dolduracak festivale henüz dört ay olsa da yarattığı heyecanın dozu yüksek. Festival her yıl olduğu gibi yıldız konukları, farklı müzik türlerini buluşturan hatta farklı disiplinlere sıçrayan kesişimleri ve alışılmış ile yeniyi bir araya getiren eser seçimleriyle geliyor.<img src="https://images.aposto.com/2025/1/2/1739308428298.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Festival direktörü Efruz Çakırkaya, 53. İstanbul Müzik Festivali’ni anlatıyor. | Fotoğraf: Fatih YılmazÖne çıkanlar.&nbsp;Festival, programındaki 20 konserde dünyanın dört bir yanından seçkin orkestraları ve yıldız solistleri ağırlıyor. Piyanistler Hélène Grimaud, Alexandre Kantorow ile Rafał Blechacz, keman sanatçısı Frank Peter Zimmermann ve çellist Gautier Capuçon festival sahnelerinde dinleme fırsatı bulacağımız sanatçılardan bazıları. Ayrıca NDR Elbphilharmonie Orchester, Camerata Salzburg, Filibe Devlet Operası Korosu, Slovak Filarmoni Korosu, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Tekfen Filarmoni Orkestrası gibi topluluklar da festivalde olacak.<img src="https://images.aposto.com/2025/1/2/1739308495847.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.75" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Hélène Grimaud | Fotoğraf: Mat HennekSınırların ötesinde.&nbsp;Festival direktörü Efruz Çakırkaya, 53. İstanbul Müzik Festivali’nin “sınırların ötesinde” temasını iki anlamda düşünebileceğimizi söyledi. İlki coğrafi sınırlar: Festival, benzer geçmiş ve gelenekleri paylaşan Türkiye, Yunanistan, İran ve Azerbaycan’ın saz ve müziklerinin bir araya geleceği konserlerde sınır tanımayan kültürel mirasımız kutluyor. 23 Haziran’da kopuz, bağlama, kemençe ve tar gibi enstrümanlar eşliğinde Azerbaycan, İran ve Türkiye’den makamsal müziğin örneklerini dinleyeceğimiz Tellerin Aşkı&nbsp;konseri ve 25 Haziran’da Kınalıada’da Türk ve Rum halklarının ortak kültürel zenginliğini yansıtacak Ada&nbsp;konseri bunun iki güzel örneği.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2025/1/2/1739308661841.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Revolta | Fotoğraf: Yannick PerrinSöz konusu diğer “sınırlar” ise kalıplaşmış klasik müzik algısının yarattığı sınırlar: Festival bir yandan her geçen yıl biraz daha gençleşirken, bir yandan da disiplinlerarası yepyeni proje ve fikirlerle şaşırtmaya devam ediyor; bu yıl da barok, romantik, klasik ve çağdaş dönemlere ait 17. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan eserlerin break dans, hip-hop, resim ve tiyatroyla buluşacağı yenilikçi performanslarla farklı disiplinlere doğru sınırötesi yolculuklar vadediyor. 13 Haziran’daki Danstan Tablolar’da Mussorgsky’nin Bir Sergiden Tablolar&nbsp;eseri doğaçlama dansla, 18 Haziran’daki Revolta’da Şostakoviç’in 5. Senfoni’si hip-hop ile, 24 Haziran’daki Caravaggio &amp; Monteverdi&nbsp;konserinde&nbsp;ise Monteverdi aryaları Caravaggio tablolarının canlandırmalarıyla buluşuyor. Üçüncü senesindeki, klasik müzikle de dans edilebildiğini çoktan kanıtlayan Disko Klasik’in konuğu ise bu kez Ah! Kosmos. Elektronik ve klasik müziği bir araya getirecek, 20 Haziran’daki etkinlikte Efruz Çakırkaya da yine dj setinin başına geçiyor.<img src="https://images.aposto.com/2025/1/2/1739308562056.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Ah! Kosmos | Fotoğraf: Erdal Mahir Cüranİlkler.&nbsp;İstanbul Müzik Festivali, on yılı aşkın süredir, konukları ve mekanlarıyla olduğu kadar, verdiği eser siparişleri ve ev sahipliği yaptığı dünya prömiyerleriyle de dünya festivalleri arasında seçkin bir yer edindi. Bu yıl da, festivalin ortak-siparişi olan üç eserin dünya prömiyeri&nbsp;festival konserlerinde yapılacak:<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">İstanbul Müzik Festivali ve Tekfen Vakfı’nın ortak siparişi olan ve Açılış Konseri’nde seslendirilecek eserlerden biri olan, Hakan Uçarsu’nun bestelediği Toprak Sever İnsanları Birer Birer’in dünya prömiyeri (11 Haziran),</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi, Ukraynalı besteci&nbsp;Valentin Silvestrov’un İstanbul Müzik Festivali’nin ortak siparişçilerinden olduğu yeni eseri Hafızanın Anları V’in dünya prömiyeri (16 Haziran),</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ceren Türkmenoğlu’nun yaylı çalgılar dörtlüsü için bestelediği, İstanbul Müzik Festivali ve TSKB ortak siparişi olan yeni eserinin dünya prömiyeri (21 Haziran).</li></ul><img src="https://images.aposto.com/2025/1/2/1739309495209.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.45" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">NDR Elbphilharmonie Orchester | Fotoğraf: Thomas KierokÜç öneri.&nbsp;Programda ilk bakışta şu konserler göze çarpıyor:<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Hamburg merkezli, dünyanın en iyi orkestralarından NDR Elbphilharmonie Orchester, iki konserle İstanbul’a konuk oluyor. 19 Haziran’da keman virtüözü Frank Peter Zimmermann’ın Brahms’ın keman konçertosunu, 20 Haziran’da “kuşağının en büyük Chopin yorumcusu” piyanist Rafał Blechacz Chopin’in 1 no’lu piyano konçertosunu yorumluyor.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kınalıada’daki Hristos Rum Ortodoks Manastırı’nın avlusu 25 Haziran’da festival dinleyicisine açılıyor. Ada&nbsp;konserinde vokal, kanun, def ve dairede Çağlar Fidan, vokal ve udda Ezgi Köker ile lavta-kanun ikilisi Nikoteini’nin repertuvarı Adalar’a Yelken Kürk Geçeriz&nbsp;şarkısından Ada Sahillerinde Bekliyorum&nbsp;şarkısına uzanıyor.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Geçen yıl Mozart’ın Requiem’ini seslendiren Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, yine koral bir eserle festivali kapatıyor. 26 Haziran’daki Rossini Gecesi’nde orkestra ve Slovak Filarmoni Korosu, klasik müzik repertuvarının başyapıtlarından Petite Messe Solennelle&nbsp;için sahneyi paylaşıyor.</li></ul>

Duende

Heyecan verici konukları ve “sınırları aşan” programı ile dikkat çeken 53. İstanbul Müzik Festivali 11-26 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek.

“Sınırların Ötesinde”: 53. İstanbul Müzik Festivali programı açıklandı

Türkiye'nin ilk kadın otomobil yarışmacısı Samiye Cahid Morkaya'nın şampiyonluğuna giden süreç en az otomobil yarışları kadar zorluydu. Pistte yendiği erkekleri bir de mahkeme salonlarında yenmesi gerekti.Morkaya'nın babası dönemin önemli şeyhlerinden İbrahim Şuaddedin Efendi, Emirler Dergah'ında görev yapan son şeyh olarak da bilinir. 1897 yılında İstanbul'da bir şeyh kızı olarak dünyaya gelen Morkaya, gençlik döneminde kemençe ve müzik eğitimi aldı. 1920 yılına gelindiğinde dönemin konservatuvarı olan Darülelhan'da yapılan sınavı kazandı ve burada eğitim sonucunca kemençe öğretmeni oldu. Tam da bu dönemde hayatında başka bir tutku ortaya çıkmaya başladı: Hız! &nbsp;Hız tutkusu ve arabalara merakı onu sürücü ehliyeti almaya yönlendirdi. O dönem Türkiye'de henüz hiçbir kadına sürücü ehliyeti verilmemişti. Sonunda Pangaltı Amerikan Garajı'ndaki sınava girdi ve sürücü ehliyetini almaya hak kazandı. Böylelikle 1922 yılında Türkiye'nin sürücü ehliyeti alan ilk kadın ünvanını elde etmiş oldu.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/5/2/1655199598351.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.29" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Yazar ve gazeteci Burhan Cahid Morkaya ile evli olan Samiye Cahid, dönemin varlıklı ailelerinden birine sahipti. Bu sebeple Buick, Fiat, Ford ve Nash gibi birçok otomobili kullanabildi. Ehliyet ile birlikte Türkiye Turing Kulübü’nün düzenlediği otomobil yarışlarına katılmaya başladı. 1930-1931 yıllarında katıldığı yarışlarda iyi bir derece yapan Morkaya, şampiyon olacağının sinyallerini de vermeye başladı. Kendisinden başka yarışa katılacak kadın olmadığı için başvurusu önce reddedildi. Morkaya, başvurusunda erkeklerle yarışabileceğini söyleyerek tekrar başvuru yaptı. Düzenleme komitesi Morkaya'nın bu başvurusunu kabul etti. Morkaya o yarışta tarih yazdı ve birinci olarak ilk kadın otomobil yarışçısı ve şampiyonu oldu. Yarışta ikinci olan Vehbi Bey, bir kadın yarışmacının sürücü ehliyeti alamayacağını ve birinci olamayacağını dile getirerek sonuca itiraz etti. Bu itiraz mahkemeye taşındı ve Sultanahmet Sulh Hukuk Mahkemesi "Bir kadın, otomobil yarışına katılarak birinci olabilir ve yarışı kazanabilir" kararı ile Samiye Cahid'in şampiyonluğu kesinleşmiş oldu.&nbsp;İlk Türk kadın rallici Morkaya, 1932 yılındaki birinciliğinin ardından sonraki yıl da yarışmalara katıldı ve tekrar kazandı. 1934 yılında katıldığı yarışmada ise bir kaza geçirdi ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kullandığı Ford marka araba paramparça olan Samiye Cahid, sol kolunu bir daha kullanamaz hale geldi. Bunun sonucunda ise bir daha otomobil yarışlarına katılamadı.&nbsp;

İstanbul'da Nasıl Eğleniyorduk?

    

Şeyh kızı, kemençe öğretmeni ve hız tutkunu: Samiye Cahid

• <a fr-original-style="" href="https://apos.to/n/alla-turca" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Alla Turca'nın</a> yeni sayısına, kökenleri 10'uncu yüzyıla dayanan kemençenin yeni nesil icracılarından Rafet Kemancı, kemençe ve kemençe icrası üzerine <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/60ac2b306af58b0006aeb96c" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">düşünceleriyle</a> konuk oluyor.• Geçtiğimiz hafta birinci yaşını kutlayan <a fr-original-style="" href="https://apos.to/n/sanat-kritik" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Sanat Kritik</a>, son sayısında yazar Mine Söğüt ile bir araya gelerek bir yazarın çalışma ve mental süreçleri üzerine <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/60a93d3b4d84610006059f0c" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">sohbet ediyor</a>. Bizim oldukça hoşumuza gitti, sizin de göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Sanat Kritik'in birinci yaşını da kutlarız!

kemençe ile ilgili hikayeler