We have left behind an eventful two weeks. First, the government launched a campaign of detentions, arrests, and trustee appointments targeting certain opposition politicians and municipalities, with Ekrem İmamoğlu as the ultimate target. Beşiktaş Mayor Rıza Akpolat was arrested. CHP Youth Branch Chairman Cem Aydın was detained and later released after questioning. Meanwhile, Zafer Party Chairman Ümit Özdağ was arrested at a restaurant in Ankara for allegedly insulting the President during a speech in Antalya. He was transferred to Istanbul, and two days later, he was detained again—this time on charges of inciting hatred and enmity.Amid this political turmoil, a fire at the Grand Kartal Hotel in Kartalkaya claimed the lives of 79 citizens. The fact that the fire occurred during the semester holiday, with a high number of children staying at the hotel, only deepened the tragedy. Nearly half of the victims were under 18.The intense polarization and political rhetoric that had reached a peak before the fire quickly shifted focus in its immediate aftermath. The question "Who is responsible?" became not just a debate on social media but also the focal point of a blame game among state institutions. CHP's Bolu Mayor Tanju Özcan stated that the hotel was located outside the municipal jurisdiction. Minister of Culture and Tourism Mehmet Nuri Ersoy countered, claiming that the hotel had received a fire safety certificate from the fire department. However, Özcan denied this claim, stating that an inspection was conducted in December 2024 following the hotel's application and that multiple fire safety deficiencies were identified. However, since the hotel later withdrew its application, the municipality was legally unable to take further action. According to Özcan, the hotel subsequently obtained approval from a ministry-certified company just a few days later. Hotel owner Halit Ergül, in his testimony, claimed that the Ministry of Tourism inspected the hotel on December 15, 2024, and found issues with doors but did not identify any fire safety deficiencies. As of the writing of this article, 19 individuals, including the deputy mayor, have been detained in connection with the fire.How meaningful are these discussions after 78 people have already lost their lives? Of course, identifying those responsible and ensuring they receive the appropriate punishment is crucial. Administrative law experts have provided clear opinions on the division of responsibility in this debate. However, there is also widespread and justified public skepticism about whether anyone will actually be held accountable.This disaster has highlighted two major shortcomings in the country: the need for fair trials and the lack of state capacity. The administration is responsible for preventing such tragedies through regulatory measures, administrative actions, and inspections. Ensuring citizen safety is not just an incidental duty of the state—it is its primary, non-partisan responsibility, an essential element of its very existence. Can a state that fails to enforce its own laws still be called a state?Monopolizing the use of force is a necessary but insufficient condition for being a state. In Turkey, those in power are particularly fond of the state's monopoly on violence, yet they fail to recognize that when this monopoly ceases to be a means of establishing order and instead becomes a tool for eliminating political opponents, the state gradually loses its legitimacy. At the end of the day, we are faced with a stark contradiction: an administration and a judiciary that demonstrate immediate capacity and resolve to launch an investigation against an opposition politician within an hour of a speech yet take no concrete steps to identify the failure of a fire alarm system in a hotel accommodating hundreds of people.So what should the true priorities of a state, an administration, and a government be? How should existing state capacity be utilized? Should it be used to imprison opposition politicians, or to ensure the safety of citizens?

The Freedom Observer

So what should the true priorities of a state, an administration, and a government be? How should existing state capacity be utilized? Should it be used to imprison opposition politicians, or to ensure the safety of citizens?

Grand Kartal Hotel, State Capacity, and Government Priorities

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak belediyeye kayyum atanması, CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanması, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın'ın gözaltına alınması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek tarafından art arda açılan soruşturmalar AK Parti-CHP gerilimini iyice artırdı.CHP’li belediyelere ve başkanlarına yapılan operasyonlar devam ederken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise grup toplantısında partisinin yeni yol haritasını açıkladı.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Cumhurbaşkanı adayını CHP üyeleri belirleyecek</h2>Partisinin 28 Ocak’tan itibaren sandık görevlileri, sandık güvenliği ve Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için çalışmalara başlayacağını belirten Özel, adayın üyeler tarafından belirleneceğini duyurdu.<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9);" style="color: rgb(9, 9, 9); margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">"Cumhurbaşkanı adayımızı, Atatürk'ün partisine kayıtlı 1,6 milyon üyesiyle belirleyeceğiz. Bugün çağrı yapıyorum. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme sürecine katılmak istiyorsanız, partimize katılın.Bugün bu kötülüğe, gözü dönmüş adaletsizliğe karşı demokrasiyle geldiği koltuğu kötülükle, şiddetle bırakmak istemeyenlere karşı yeni yürüyüşün ilk günüdür."</blockquote>CHP’nin operasyonlar ve soruşturmalarla sindirilmek istendiğini belirten Özel, partisinin kararlılıkla yola devam edeceğini ifade etti.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bununla birlikte: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la görüştüğünü ve iki belediye başkanının da "Partim uygun görürse sorumluluk alırım" yanıtını verdiğini söyleyen Özel, iki isme de teşekkür etti.</li></ul>Özel, partiye kaydolan herkesin aday belirleme sürecinde rol alacağını vurguladı:<blockquote fr-original-style="" style="margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">"2025 yılında sandık geliyor.&nbsp;Şubat, Mart ve Nisan aylarında hazırlıklarımızı tamamlayarak, 'biz hazırız' demek için çalışmalara bugün başlıyoruz. Sayıları 1 milyon 600 bine yaklaşan CHP üyesi cesur yürekle birlikte belirleyeceğiz.&nbsp;Partiye kaydolan herkes cumhurbaşkanı belirleme sürecine katılacak. Bundan sonraki cumhurbaşkanını belirlemeye varsanız hepinizi baba ocağına bekliyoruz. Hep birlikte başaracağız. Biz başaracağız."</blockquote><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Gezi soruşturmaları</h2>Konuşmasında Gezi Parkı soruşturmalarına da değinen Özel, “12 yıl önceki Gezi için soruşturma açılması kötücül bir akıldır. O gün Gezi'de olan ama bugün Saray'a yanlayan kimseden hesap sorulmuyor. Tamer Karadağlı'ya, Yavuz Bingöl'e kimse hesap sormuyor. Gezi'ye gidenlerin o günkü tavrı değil bugünkü tavrı sorgulanıyor. Size teslim olan sizden beter olsun korkaklar” ifadelerini kullandı.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Hatırlatma dozu: Gezi Parkı protestoları ile ilgili yazılı ve görsel basında çıkan iddialara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan ve 24 Ocak'ta “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” iddiasıyla gözaltına alınan ID İletişim kurucu ortağı Ayşe Barım tutuklanmıştı.</li></ul><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Muharrem İnce CHP’ye mi geçiyor?</h2>Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de 2018'de Cumhurbaşkanı adayı gösterildiği ve uzun yıllar milletvekilliği yaptığı CHP'ye yeniden döneceğine ilişkin iddialarla gündemde.İnce’nin CHP’ye dönüş yolunda olduğu iddiaları parti kaynakları tarafından da doğrulanırken partinin kapılarının İnce’ye kapalı olmadığını ve önümüzdeki günlerde İnce’nin durumunun netleşeceğini ifade eden CHP’liler, görüşmelerin olumlu sonuçlanması hâlinde İnce'nin&nbsp;partisini kapatıp örgütüyle birlikte CHP’ye katılabileceğini belirtiyor.Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, 27 Ocak’ta katıldığı bir televizyon programında, "Muharrem Bey'in CHP'ye gelmek gibi bir niyeti olduğunu herkes biliyor. Ancak CHP'nin genel merkez yönetiminin bu konudaki tavrını bilmiyorum. Fakat Muharrem Bey'in böyle bir isteği, 'baba ocağına dönüş' gibi bir arzusu olduğunu biliyorum" açıklamasını yaptı.Hatırlatma dozu:&nbsp;CHP'de 2018'de Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, seçimden sonra o dönemki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yönetimine sert eleştiriler yöneltmiş ve 8 Şubat 2021'de istifa etmişti. "CHP'den cumhurbaşkanı adayı gösterilme şansı olmadığı" için Memleket Partisi'ni kurduğu iddia edilen İnce, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisi tarafından aday gösterilmiş, ancak 11 Mayıs 2024'te, yani seçime sadece 3 gün kala kendisine yönelik kumpas iddialarına karşılık adaylıktan çekilmişti.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">‘Üç milletvekili daha CHP’ye katılacak’ iddiası</h2>Üç milletvekilinin daha önümüzdeki günlerde CHP’ye katılacağı iddia ediliyor. Buna iddialara göre, Demokrat Parti'den istifa eden ve bir süredir bağımsız milletvekili olan İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ile İzmir Milletvekili Salih Uzun CHP'ye katılacak.Bununla birlikte, Saadet ve Gelecek Partisi'yle ortak grup kurulmasını eleştirerek DEVA Partisi'nden istifa eden Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın'ın da CHP’ye katılacağı konuşuluyor.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">CHP Tüzüğü'ne göre aday nasıl belirleniyor?</h2>CHP Tüzüğü'nün 54. maddesine göre cumhurbaşkanı adayı "seçmen yoklaması, ön seçim, aday yoklaması veya merkez yoklaması" yöntemlerinden biriyle belirleniyor. Hangi yöntemin uygulanacağına ise Parti Meclisi karar veriyor.Seçmen yoklaması seçmen kütüğünde kayıtlı seçmenlerin katılımıyla, ön seçim ise üye kütüğünde kayıtlı üyelerin katılımıyla yapılıyor. Aday yoklaması partide belli görevlere seçilmiş olan delegelerin katılımıyla yapılırken, merkez yoklamasında adayı Parti Meclisi belirliyor.27 Ocak'ta Saraçhane'de basın toplantısında konuşan İmamoğlu, ön seçim ihtimalinin sorulmasına karşılık, "Bizde ön seçimler çok bereketlidir. O bereketin 2014 seçimlerinden önce bizzat kendisi ön seçim talep ederek ön seçimden çıkmış ürününü görüyorsunuz: Ekrem İmamoğlu. Ön seçim &nbsp;CHP'ye bereket getirir. Ama onun dışında sürece dair açıklamaları Genel Başkanımız ve Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri yapacaktır”&nbsp;ifadelerini kullanmıştı.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bununla birlikte:&nbsp;Cumhurbaşkanı adayının bu yöntemlerden biriyle belirlenmesinin ardından Anayasa'ya göre TBMM'deki CHP grubu tarafından da aday gösterilmesi gerekiyor. Nedeni ise Anayasa'nın 101. maddesi:</li></ul><blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(255, 225, 68); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(255, 225, 68); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">"Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir."</blockquote>

Aposto Gündem

CHP lideri Özgür Özel, partisinin yeni yol haritasını açıkladı. CHP üyelerine cumhurbaşkanı adayını belirlemeleri için oy kullanma hakkı tanıyacaklarını söyleyen Özel, “Sandık görevlilerinin tespiti, parti programını iktidar programına dönüştürme ve cumhurbaşkanı adayımızı belirleme sürecinin ilk günündeyiz" dedi. 

Özel, CHP’nin yeni yol haritasını açıkladı

İlginç bir iki haftayı geride bıraktık. Önce iktidarın bazı muhalif siyasetçiler ve belediyeler üzerine, istikameti Ekrem İmamoğlu olan bir gözaltına alma, tutuklama ve kayyum atama kampanyası ile yoğun bir gündem yaşadık. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklandı. CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın gözaltına alındı ve ifadesinin ardından serbest bırakıldı. &nbsp;Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Antalya’da yaptığı bir konuşmada cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle Ankara’da bir restoranda gözaltına alındı, İstanbul’a getirildi ve iki gün sonra bu sefer de, halkı kin ve nefrete tahrik etme gerekçesiyle tutuklandı. Tüm bu politik hengâme sürerken, Kartalkaya’da Grand Kartal Hotel’de çıkan yangında toplamda 79 vatandaşımızı kaybettik. Sömestr tatilinde olunması nedeniyle otelde konaklayan çocuk sayısının fazla olması ve hayatını kaybedenlerin yarısının 18 yaş altında olması yaşadığımız acıyı katladı.Yangından önce zirveye ulaşan kutuplaşma ve hamasi söylem ve eylemler daha yangının ilk saatlerinde eksen değiştirerek devam etti. “Kim sorumlu?” sorusu yalnızca sosyal medyada değil devlet kurumlarının birbirlerini suçlayıcı ifadelerinin asıl odağı haline geldi. CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan otelin bulunduğu yerin (mücavir alan) belediyenin yetki alanının dışında yer aldığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy otelin “itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi olduğunu söyledi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bu iddiayı da reddetmişti. Özcan otelin başvurusu sonrasında Aralık 2024’te bir denetim yapıldığını ve bu denetimde yangın güvenliğiyle ilgili birçok eksikliğin tespit edildiğini fakat otelin başvurusunu çektiği için belediyenin yasal olarak bir şey yapamadığını belirtti. Özcan’a göre bundan birkaç gün sonra da otel, bakanlık tarafından onaylanmış bir şirketten rapor almış. Otel sahibi Halit Ergül de ifadesinde “Turizm Bakanlığı 15 Aralık 2024’te oteli denetledi, kapılarla ilgili eksiklik buldular ama yangın önlemleriyle ilgili eksiklik bulmadılar” dedi. Bu yazının yazıldığı tarihte belediye başkan yardımcısı dahil 19 kişi yangından dolayı gözaltına alındı.78 kişi hayatını kaybettikten sonra yapılan bu tartışmalar ne kadar anlamlı? Şüphesiz, sorumlunun kim olduğunun tespiti ve hak ettiği cezayı alması açısından bu önemli. İdare hukukçuları büyük ölçüde bu yetki alanı ve sorumlulukla ilgili bu tartışmada sarih bir görüş ortaya koyuyorlar. Fakat, facia ortaya çıktıktan sonra sorumluların cezalandırılıp cezalandırılamayacağı ile ilgili kamuoyunda haklı bir önyargı var.Bu facia, bir yanıyla ülkede tüketilen adil yargı ihtiyacını diğer yanıyla da devlet kapasitesi eksikliğini ortaya koydu. İdarenin düzenleyici işlemler, idari işlemler ve denetleme faaliyetleriyle bu tür faciaların ortaya çıkmasını önleme yükümlülüğü var. Zira bu, gayrı-şahsi, partizan olmayan ve devletin devlet olmaktan kaynaklanan birincil önceliği olan vatandaşlarının güvenliğini sağlama vazifesinin asli unsurudur. Bunu yapamayan devleti devlet olarak adlandırabilir miyiz? Kanunlarını uygulamayan devlet devlet midir?Şiddet tekeline sahiplik zorunlu ama yeterli bir şartı değildir. Oysa Türkiye’de iktidarlar, devletin en çok şiddet kullanma tekelini elinde bulundurma özelliğini severler fakat bunun bir düzen tesis eden bir araç olmaktan çıkıp ele geçirilmesi gereken bir amaca dönüşmesi ve demokratik rakiplerini elimine etme aracı olarak kullanılması durumunda devlet olma vasfını yavaş yavaş yitirdiklerini anlamazlar. Günün sonunda, muhalif politikacıya 1 saat önce ettiği bir sözünden dolayı anında soruşturma açma iradesi ve kapasitesini gösteren bir idarenin, yargının ya da devletin, yüzlerce insanın kaldığı bir otelin yangın alarmının çalışmadığının tespit edilmesi üzerine hiçbir somut adım atmadığı bir manzara ortaya çıkıyor. Gerçek anlamda bir devletin, idarenin, hükümetin önceliği ne olmalı? Mevcut devlet kapasitesini ne için kullanmalı? Muhalif politikacı tutuklamak için mi vatandaşın güvenliğini sağlamak için mi?

Özgürlük Gündemi

Gerçek anlamda bir devletin, idarenin, hükümetin önceliği ne olmalı? Mevcut devlet kapasitesini ne için kullanmalı? Muhalif politikacı tutuklamak için mi vatandaşın güvenliğini sağlamak için mi?

Grand Kartal Otel, Devlet Kapasitesi ve Hükümetin Öncelikleri

Istanbul Chief Public Prosecutor's Office launched an investigation against Istanbul Mayor Ekrem İmamoğlu, saying that the popular mayor's remarks criticizing Istanbul Chief Public Prosecutor Akın Gürlek constituted a "threat."Istanbul Chief Public Prosecutor's Office issued the following statement:&nbsp;<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9);" style="color: rgb(9, 9, 9); margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">“An investigation has been initiated ex officio against Istanbul Metropolitan Mayor Ekrem İmamoğlu due to his threatening remarks against Istanbul Chief Public Prosecutor Akın Gürlek and his family in a program he attended today, and for the crimes of threatening and targeting people who are on duty in the fight against terrorism.”</blockquote>A step back:&nbsp;Cem Aydın, Chairperson of the Youth Branches of the Republican People’s Party (CHP) was detained in a morning in a raid on his home. Charges included "insulting a public officer" and "targeting an individual involved in the struggle against terror." This charge was also brought on by Aydın sharing a video post criticizing Chief Public Prosecutor Akın Gürlek on the official social media account of the CHP Youth Branches.Some background:&nbsp;İmamoğlu is seen as the strongest political rival of President Erdoğan. He first won Istanbul's mayorship back in 2019 local elections against governing AK Party's candidate. The election results showed a slight majority in favor of Imamoğlu but the election body decided to repeat the elections, which drew mass condemnation. However, Imamoğlu won again, with a larger majority this time. He was victorious again in 2024 local elections, where he comfortably won against another AK Party candidate. Through consecutive wins against AK Party candidates, despite being the subject of many anti-propaganda efforts by pro-government news outlets and even Erdoğan himself on numerous occasions.The Quote:&nbsp;Stating that he stands by his words, İmamoğlu said the following regarding the investigation:&nbsp;<blockquote fr-original-style="" style="margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">“Istanbul Chief Public Prosecutor launched an investigation against me for allegedly threatening him and his family. There is not a single word of threat in my speech. On the contrary, I never threatened anyone over their family and children. Every word I used was a demand for an impartial law for the children and future of everyone in this country. I stand by my word, always, justice for all. I refer the Chief Public Prosecutor to God and the conscience of the nation.”</blockquote>Recommended read: <a fr-original-style="" href="https://aposto.com/s/turkeys-opposition-mayors-under-pressure" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Turkey's opposition mayors under pressure</a> | Aposto World

Aposto World

Following a week of legal pressure on opposition actors, the Istanbul Chief Public Prosecutor's Office has launched an investigation into Ekrem İmamoğlu, the Mayor of Istanbul and potentially the strongest political opponent to President Erdoğan.

Cem Aydın ile ilgili hikayeler